Egzama deride kuru, pullu yama tarzında lezyonlara ve yoğun kaşıntıya neden olan, akut dönemde kaşıntı, kızarıklık, su toplaması, kronik dönemde ise deride kabalaşma, yarık oluşumu ile karakterize bir cilt hastalığıdır. Egzamada cilt, fiziksel veya çevresel faktörler nedeniyle savunmaya geçerek iltihap yoluyla tepki verir. Hastaların büyük bir kısmında kalıtsal olarak cildin üst tabakasını sağlamlaştıran bir proteinin eksik veya sağlıksız üretiminin olduğu, bu nedenle çevreden gelen alerjen maddelere karşı, hastalığa sahip olmayan bireylerin cilt yapısına kıyasla ciltlerinin daha geçirgen olduğu saptanmıştır.
Egzama vakalarının çoğu çocukluk döneminde başlasa da yetişkinlik döneminde ilk kez egzama gelişimi gözlenebilir. Egzama genellikle deride el ve ayakta bacaklarda saç diplerinde; kızarıklık, pullanma, kaşıntı, sulantı, yanma hissi gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır.
Başlangıçta içi su dolu kabarcıklar olarak kendini gösterir. Daha sonra bu kabarcıklar yerini kepeklenmeler ve kabuklanmalara bırakır, son aşamada ise ciltte kalınlaşma gözlenir.
Muayene bulguları ve ciltteki belirtilerden yola çıkarak egzama teşhisi konulabilir.
Bunun yanı sıra, egzamalı bireylerde sık görülen alerjik durumların tespiti için Deri Patch Testi (Deri Yama Testi) ve kan testi istenebilir. Bazı hastalarda tanının netleşmesi adına biyopsi gerekli olabilir.
Uygulanan tedaviler ile cildin korunması, kaşıntının giderilmesi, iltihap ve enfeksiyonların önlenmesi veya kontrol altına alınması mümkündür. Egzama tedavisinde en önemli nokta irritan ve alerjen maddelerden uzak durmak ve derinin iyi nemlendirilmesidir.
Egzama tedavisinde topikal kortizonlu kremler, topikal kalinörin inhibitörleri, oral antihistaminler ve şiddetli olgularda oral steroid tedavi önerilebilir.